Yardım Nafakasının Miktarının Tespiti

Makaleler geri dön

Yardım Nafakasının Miktarının Tespiti

YARDIM NAFAKASININ MİKTARININ TESPİTİ

Yardım nafakasının miktarının tespitinde üst ve alt sınırların ne olacağı MK 365/11’de belirtilmiştir.

Buna göre üst sınır, nafaka talebinde bulunanın geçinmesi için zorunlu olan miktardır. Alt sınır ise, nafaka borçlusunun malî (ödeme) gücüdür. Bundan da anlaşılacağı gibi, nafaka alacaklısı, sadece geçinebilmesi (hayatını devam ettirebilmesi) için zorunlu giderlerinin karşılanmasını isteyebilir, yoksa ne o zamana kadarki hayat düzeyini devam ettirebilmesi için gerekli olan miktarın ne de içinde bulunduğu sosyal duruma uygun bir nafakanın verilmesini isteyebilir. Örnek olarak, çok zengin kocasından boşanan ve boşanmada kusuru daha ağır olduğu için ondan yoksulluk nafakası alamayan kadının (MK 175) çocuklarından ya da babasından isteyebileceği nafaka miktarı, onlar ne kadar varlıklı olurlarsa olsunlar, geçimi için zorunlu olan miktarı aşamaz; yani nafaka yükümlülerinden evli olduğu zamanki hayat seviyesini devam ettirebilecek nafaka talebinde bulunamaz.

Nafaka borçlusunun ödeyeceği nafaka miktarının alt sınırım ise onun malî (ödeme) gücü belirler. Buna göre, nafaka borçlusunun ödeme gücü bir artırma sebebi değil de bir indirim sebebi olabilir. Çünkü, nafaka borçlusunun ödeme gücü ne kadar yüksek olursa olsun, ödenecek miktar nafaka alacaklısının geçiminin sağlanması ile sınırlı olduğu için, hâkim ödeme gücü yüksek diye, bu sınırı aşan bir nafaka miktarına veremez.

Buna karşılık nafaka borçlusunun ödeyeceği miktar, hiçbir zaman onun ödeme gücünü aşamayacağı için (MK 365/11), nafaka alacaklısının geçimi için gerekli miktar daha yüksek olsa bile, ancak nafaka borçlusunun ödeme gücü miktarında nafaka ödenmesine karar verilir. Karşılanamayan miktar için, eğer varsa diğer nafaka yükümlülerine başvurulur.

Bu sınırlar içinde hâkime nafaka miktarının tespitinde geniş takdir yetkişi tanınmıştır. O, nafaka miktarını tespit ederken, ülkenin ekonomik gerçeklerini, geçim şanlarını, tarafların ihtiyaçları ve malî durumları ile medenî hâllerini de göz önünde bulunduracaktır. Örneğin, nafaka borçlusunun ödeyeceği miktar tespit edilirken, evli ise onun dar anlamdaki ailesinin ihtiyaçları da göz önünde bulundurulacaktır. Aynı şekilde nafaka alacaklısının sağlık durumu, sürekli bakıma muhtaç olması gibi hususlar da nafakanın tespitinde önemli rol oynar.

Hâkim, yardım nafakası olarak genellikle belirli bir miktar paranın belirli zamanlarda ödenmesine karar verir. Ancak, bunun yerine, hâkimin, tarafların durumuna göre başka türde bir yardım nafakasına da karar vermesi mümkündür. Örneğin, kırsal kesimde, nafaka olarak her ay belirli bir miktar yiyecek malzemesinin verilmesine karar verilebilir36.

Aynı şekilde, nafaka alacaklısının sürekli olarak bir sağlık kurumunda kalmasının zorunlu olduğu hâllerde, yardım nafakası olarak bu kurumun masraflarının ödenmesine karar verilebilir (MK 365/1V).

Hâkimin, bir defa belirli bir miktar nafakaya karar vermiş olması, bunun hiç değiştirilmeyeceği anlamına gelmez. Çünkü, yardım nafakası ancak İhtiyaç devam ettiği ve ödeme gücü bulunduğu sürece ve o ölçüde vardır. Başka bir deyişle, yardım nafakasında clausula rebus sic stantibus kuralı yürür. Tarafların durumunda değişiklik olması hâlinde, ilgili olan taraf hâkime başvurarak, nafakanın artırılması, azaltılması ya da kaldırılması talebinde bulunabilir. Örnek olarak, nafaka alacaklısı sağlık durumu bozulduğu için masraflarının arttığı gerekçesiyle nafakanın artırılmasını isteyebilir. Ya da nafaka alacaklısının yardım ihtiyacı sona ermişse, nafaka borçlusu, nafakanın kaldırılmasını isteyebilir. Bunun gibi, nafaka borçlusu evlendiği için ödeme gücünde meydana gelen değişiklik sebebiyle, ödeyeceği nafaka miktarında bir indirim yapılması için dava açabilir Nafaka alacaklısının enflasyon sebebiyle nafaka miktarının artırılmasını istemesi de mümkündür. Ancak bu sebeple artırmaya karar verilebilmesi için borçlunun gelirinde de enflasyona uygun bir artmanın olması şarttır.

Kural olarak nafaka miktarında değişiklik yapılması için dava açılması şarttır. Ancak MK 365/V, irat şeklinde ödenmesine kararlaştırılan nafakanın, taraflardan birinin nafaka davası sırasında talep etmesi hâlinde, gelecek yıllara ilişkin değişikliğin önceden belirlenmesi imkânını tanımıştır. Bu hükme göre, “Hâkim, istem hâlinde, irat biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilir”

Makaleler geri dön